1. Gün-Gaziantep Adıyaman

Gaziantep – Zeugma Mozaik Müzesi Gaziantep Kalesi (Ayıntap) Kalesi – Sedefçiler Çarşısı – Almacı Pazarı – Bakırcılar Çarşısı – Zincirli Bedesten -Tahmis Kahvesi Birecik – Halfeti Tekne Turu Rum Kale – Batık Minare – Adıyaman – Arsemia – Cendere Köprüsü – Karakuş Tümülüsü – Kahta – Nemrut Dağı

Siz değerli misafirlerimizi Gaziantep-Oğuzeli havalimanında karşılıyoruz.

Zengin kültürü ile dikkat çeken Doğu’nun Paris’i diye bilinen, Gazi şehrimiz merkezine ulaşıyoruz. Gaziantep’teki ilk gezi noktamız Birecik Barajının suları altında kalan tarihi Zeugma Antik Kentinden çıkarılan mozaiklerin sergilendiği Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi olacak. Burada rehberimizin yapacağı anlatımlar ardından, Gaziantep şehir merkezinde bulunan Kale-i Füsun ya da Kefen Kalesi olarak adlandırılan Gaziantep (Ayıntap) Kalesini panoramik olarak görüp fotoğrafını çekip tarihi çarşılarda gezimize başlıyoruz. Tarihin içinde bakır sesleri ile teknolojiye direnen Bakırcılar Çarsısından geçerek Almacı Pazarını, Zincirli Bedesteni görüyoruz. 17.yüzyılda Tekke Camii Külliye binası içinde kahve – kütüphane olarak kullanılan Tahmis Kahvesi’ni, yemek konusunda adıyla anılan bir kente gelip de yöresel lezzetleri tatmadan olmaz diyerek yemeğe gidiyoruz ve meşhur Ali Nazik, Küşleme ve diğer kebapların tadına bakıyoruz. Öğle yemeğimizin ardından  Birecik’e hareket ediyoruz. Yolumuzun sonunda bizi sanki cennetten bir köşe olan Halfeti karşılıyor. Halfeti de Fırat Nehrinin kenarında bizi bekleyen teknemiz ile güzel bir yolculuğa çıkıyoruz. Tekne turumuza eski bir yerleşim birimi olan Rum Kale’nin ve sular altında kalan minaresi ile ünlü Savaşan köyünün kalıntılarını görme fırsatı bulacağız. ( Ekstra ) Tekne turumuzu tamamlıyor ve Siyah gülleriyle ünlü Halfeti’ye geri dönüyoruz. Halfeti’den ayrıldıktan sonra Nemrut’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Kahta’ya varışımızın ardından dileyen misafirlerimizle bizleri bekleyen minibüslerimize binip Nemrut Dağı’na doğru yola çıkıyoruz (Ekstra) ilk durağımız olan Karakuş Tümülüsüne geliyoruz. Muhteşem bir manzara içerisinde rehberimizin yapacağı anlatımlar ardından Roma İmparatorluğunun efsanevi IX. Lejyonunun inşa ettiği Cendere Köprüsüne ulaşıyoruz. Burada yapılan anlatımlar ve çekilen fotoğrafların ardından, Kommagene Krallarının yazlık başkenti olan Arsemia’yı görerek deniz seviyesinden 2100 m yükseklikte bulunan Nemrut dağının zirvesine ulaşıyoruz. Kommagene kralı Antiokhos adına yapılan Tümülüsü ve Doğu-Batı Teraslarını, burada bulunan devasa heykelleri görüyoruz. Yapılan anlatımlar ardından burada serbest zamanımız süresince muhteşem manzaranın keyfini çıkarıyoruz. Ardından tekrar minibüslerimize binerek Kahta’ da bekleyen otobüsümüzle.  Adıyaman’a ulaşıyoruz. Konaklama ve akşam yemeğimiz otelimizde. ADIYAMAN

2. Gün

Adıyaman-Şanlıurfa

Şanlıurfa – Balıklı Göl – Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara – Kapalı Çarşı – Harran Ovası – Höyük – Harran Konukevi

Değerli Misafirlerimiz; Sabah otelimizde aldığımız kahvaltı sonrasında Şanlıurfa’ya hareket ediyoruz.Şanlıurfa denilince akla ilk gelen gezi yerlerinden birisi olan Balıklı Göl’e hareket ediyoruz. Balıklı Göl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinmektedir. Kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa’nın en çok ziyaretçi çeken yerlerindendir. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerde oluşan Balık Göl (Halil-Ür Rahman) ve Nemrut’un kızı Zeliha’nın gözyaşlarından oluştuğu söylenen Aynzeliha Gölü’nü görüp rehberimizden bilgiler aldıktan sonra serbest zaman veriyoruz. Ardından Şanlıurfa’nın otantik çarşıları, Bakırcılar çarşısı, Bedesten, Sipahi pazarı, İsot pazarı gibi çarşılarda bölgeye özgü ürünler alabilmeniz için alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın ardından bir sonraki durağımız “Yolların kesiştiği yer” anlamına gelen Harran olacaktır. Harran, Dünya üzerinde sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleri ile koruma altına alınmıştır. İlk İslam üniversitesinin de bulunduğu 5000 yıllık geçmişe sahip olan Harran’da, Harran Üniversitesi(Ulu Cami), Harran Höyüğü, Kale, Kervansaray ve Geleneksel Konik Harran Evlerini görüp bir tanesine misafir oluyoruz. Ardından Şanlıurfa’ya veda ederek sıra gecesi ve akşam yemeği sonrası konaklama ŞANLIURFA.

3. Gün

Şanlıurfa-Mardin

Dara Antik Kenti – Mardin – Kasimiye Medresesi – Ulu Camii – Abbarlar – Ptt Binası – Mezopotamya Ovası – Deyr-Ul Zafaran- Göbeklitepe – Şanlıurfa

Değerli Misafirlerimiz; Sabah otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası otelimizden ayrılarak Şanlıurfa’nın Örencik Köyü yakınlarında bulunan Anadolu’nun ve Dünya’nın uygarlık tarihinin ilk tapınaklarına ev sahipliği yapan, Unesco Dünya Kültür Miras Listesindeki Göbeklitepe Höyüğü’ne varıyoruz. Keşfiyle birlikte sadece bölge tarihini değil insanlık tarihini değiştiren, tarihi 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe, geçtiğimiz yıllarda National Geographic dergisinin tüm dünyada “Dinin Doğduğu Yer” sloganıyla kapak yapılmıştır. Henüz çok az bir kısmı açılmış olan ve neolitik çağın Hac Merkezi kabul edilen Göbeklitepe hakkında rehberimizden tarihi bilgiler alarak gezimizi tamamladıktan sonra Mardin’e hareket ediyoruz. Dinlerin ve Dillerin buluştuğu, Süryani’sinden, Arabına birçok farklı kültür ve İnanç birleşimi olan Mardin, taş işçiliği ve kentsel dokusu ile ziyaretçilerini büyüleyen Kentsel sit alanı olan ve koruma altına alınan Eski Mardin’de gezimize öncelikle Kasımiye Medresesinden başlayacağız. Medresenin avlusunda bulunan küçük havuzu yapıya serinlik katmakla birlikte Selsebil adı verilen çeşmenin anlatımını rehberimizden dinlediğinizde bir kez daha büyüleneceksiniz. Öğle yemeğimizin ardından Ulu Camii’ye doğru yürüyüşümüze başlıyoruz. Dar ve taş sokaklarda çarşıların arasından yapacağımız yürüyüşümüz sonrasında Mardin’in en büyük Camisi olan Camii Kebir de olarak geçen Ulu Camiyi bir şiir misali okunacak olan minaresinin anlatımını dinledikten sonra belediye temizlik işlerinin -eşekler- ile yapıldığı evlerin altından geçen Abbaraların altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Şehidiye medresesini ve PTT binasını gördükten sonra Mezopotamya Ovasına karşı yorgunluk çaylarımızı ve kahvelerimizi içiyoruz. Kısa bir dinlenme molasının sonrasında Deyr-ul Zafaran Manastırına. Süryanilerin 1000 yıldan fazla bir zaman Patrikhane merkezi olan Manastırı gezerken 4000 yıllık Güneş tapınağını (Sin tapınağını) Şifahaneyi, Kilisesini ve Vaftizhanesini dolaşıp Mardin’de de konaklayacağımız otele geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Mardin. MARDİN

4. Gün

Mardin-Midyat

Hasankeyf – El Rızk Camii – Sultan Süleyman Camii – Zeynel Bey Türbesi – Midyat – Midyat Konuk Evi – Telkariciler ve Gümüşçüler Çarşısı

Sabah otelde alacağımız kahvaltıyı takiben misafirlerimiz ile Dara Antik Kenti gezimizi gerçekleştiriyoruz. Mardin’in 30 km güneydoğusunda, Oğuz Köyü’nde yer alan Dara Antik Kenti Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşkelerinden biridir. Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’ni rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dara Antik Kenti gezimizin ardından Midyat’a hareket ediyoruz. Midyat gezimize Sıla ve Hercai dizilerinin de çekildiği ve daha birçok diziye ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evi’ni gezerek başlıyoruz. Bolca fotoğraf çektikten sonra Tarihi Midyat Evlerinin arasından yürüyerek hoş vakitler geçiriyoruz. Yürüyüş sonunda ulaşacağımız şehir merkezinde, Midyat’ın dünyaca ünlü el işleme sanatı olan Gümüş ve Telkâri ürünlerinden ve Lahor Ağacının kökü ile boyanan Mavi Badem Şekeri satın alabileceğiniz çarşıda serbest zaman vereceğiz. Yemek sonrasında, Ilısu Barajı ile sular altında kalan Hasankeyf’e varıyoruz. Baraj yapımı sonrasında Yeni Hasankeyf ve Eski Hasankeyf olarak ikiye ayrılan bu eşsiz kentin her iki kısmını da gezme fırsatımız olacak. İlk olarak Eski Hasankeyf’ten taşınarak Yeni Hasankeyf’te konumlandırılan El Rızık Camisi, Sultan Süleyman Camisi ve Zeynel Bey Türbesi’ni ziyaret edeceğiz. Buradaki gezilerimizin ardından tarifsiz bir deneyim bizleri bekliyor olacak. Arzu eden konuklarımızla birlikte gerçekleştireceğimiz Ekstra Hasankeyf Tekne Turumuzla, Eski Hasankeyf’in derinliklerine dalıyoruz. Yaklaşık 45 dakika sürecek gezimizde eski Hasankeyf’in hatıralarını yad edeceğiz. Hasankeyf gezimizi tamamladıktan sonra Diyarbakır’a hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. DİYARBAKIR

5. Gün

Diyarbakır

Diyarbakır – Cahit Sıtkı Tarancı Evi – Ulu Camii – Tarihi Surlar 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Diyarbakır’da ilk olarak, Edebiyat dünyamızın önemli isimlerinden olan ve 35 yaş şiiri ile tanınan Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve şu anda müze olarak hizmet veren evi geziyoruz. Bu ev aynı zamanda Diyarbakır sivil mimarisinin de en güzel örneklerinden biridir. Sur içerisinde İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan, Anadolu’da kurulan ve Haremi Şerif olan Diyarbakır Ulu Camii’ni geziyoruz. Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcu’nu görüyoruz. Buradan Dicle Nehrine doğru baktığımızda Dicle Nehrinin üstüne kurulu 10 Gözlü Köprüyü, Hevsel Bahçelerini görüp, fotoğraflıyoruz. Mardin Kapı ve Yeni Kapı’yı panoramik olarak gördükten sonra sizleri dönüş yolculuğunuz için havalimanına bırakıyoruz. Hoşçakalın.

Fiyatlarımıza Dahil Olan Servislerimiz

Otellerde 4 Gece Yarım Pansiyon Konaklama (Sabah kahvaltı – Akşam Yemeği)
Lüks Araçlar İle Ulaşım
Programda belirtilen çevre gezileri
Profesyonel rehberlik hizmetleri
Otobüs içi ikramları
Acenta güvencesi
1618 Nolu Turizm kanununa göre zorunlu seyahat sigortası

Fiyatlarımıza Dahil Olmayan Servislerimiz

Öğle yemekleri
Tüm yemeklerde alınan içecekler
Ferdi kaza sigortası
Extra olarak belirtilen tüm organizasyonlar
Kişisel harcamalar
Tüm Müze, Ören yeri Giriş Ücretleri
Halfeti Tekne Turu
Nemrut Dağı Transfer Ücretleri
Sıra gecesi